Aradan uzun zaman geçti, zamanın içinden ben de geçtim haliyle.
Şimdi de yeni evimin mutfak masasında yazıyorum bunları en nihayetinde.
Sırası mı şu an, hiç de içimden yazmak geçmezken...dün aylinle konuşmamın etkisi belki de.
Ama tarif edebilirim evimi.amerikan mutfağımızı, kullanamadığımız şöminemizi, spot ışıklarımızı ve tüm bunlara rağmen madden değil manen bir türlü ısınamayan buz gibi odamı...
Anlatılamayan bir huzur ve beraberinde bir korku taşımaktayım.Hem zaten güzel bir duygunun yanına güzel gider korku.Bir tutam tarçın ya da kekik gibi.İkisinin de kekremsi bir tadı var kulvarları farklı olsa da.
Ocakta pişen yemekler ve tatlılar olumlu sinyaller vermekteyken bu akşamlık bu kadar.
Dostlara selamlar...
20 Ekim 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder